Nazar İle Niyet mahiyet-i Eşyayı (anlamayı ve anlatmayı) tağyir eder.!

Derecat-ı takdir, derecat-ı fehim gibi mütefavit ve müteaddiddir.
Herkes derece-i fehmine göre takdir edebilir.

21 Aralık 2010 Salı

HAKİKAT MESLEĞİ NE DEMEKTİR?

HAKİKAT MESLEĞİ NE DEMEKTİR?
 İHLÂS, ŞERİAT CÜZLERİNDEN BİR CÜZ­DÜR. Şeriat üç cüzdür. İlim, Amel ve İhlâs.
"Tarikat ve Hakikat; İhlâs cüz'ünün tekmili şa­nında, şeriate hizmet eder."()
"Bâtın zâhiri tamamlar, onu kemâle erdirir, ikisi arasında kıl kadar ayrılık yoktur. Bu mânâda bir misal verelim, şöyle ki:
Dille yalan söylememek, şeriattır. Yalanı, ha­tırdan gönülden silip at­mak tarikattır ve hakikat­tir.
Şayet bu yalanı hatırdan ve gönülden sil­mek zorlama ve bir ame­liye ile oluyorsa, bu tarikattır. Gayet kolay oluyorsa.. hakikat­tir.” ()
RİSALE-İ NUR'UN MESLEĞİ  HAKİKATTIR.()
Bu demek, herşeyin hakikatini anlatmak de­mek değildir. Mesleğin hakikat olması başkadır, hakikatin lügat mânâsı daha başkadır. Meselâ ta­rikatın lügat mânâsı yol demektir. Fakat tarikat denilince beynennâs yol mu akla geliyor? Elbette değil. İşte aynen onun gibi, hakikat mesleği de­ni­lince de, bir şeyin hakikatini anlatmak, meselâ de­mirciliğin hakikatini, sosyalistliğin hakikatini ve­ya müslümanlığın hakikatini anlatmak mesleği demek değildir.
Tarikat-Hakikat-Şeriat üç merhaleli irşâd ameliyesinin, ikinci merha­lesi "hakikattir". Tarikat tabiri aslında bu üç merhalenin müşterek gidiş yoludur. Bu merhalelerden birincisi seyr-ü sülûkunu tasavvuf ilmiyle yapmakta, ikincisi hakikat ilmiyle yapmakta, üçüncüsü ise şeriat ilmiyle  yapmaktadır. İslâm tarihinde tasavvuf merhalesini geçip hakikate vasıl olan zevât-ı kiram pek çoktur. Fakat hakikatin başlangıç noktası olarak alındığı, Risale-i Nur'dan başka bir meslek yoktur. Onun için şimdiye kadar tarikat tabirinin tasavvuf tabiri yerinde kullanılmasında bir beis gö­rülme­miştir. Hatta Telvihat-ı Tis'a'da Hz. Üstad da "Ta­savvufu tarikat namıyla..." diyerek örfî manayı tercih buyurmuştur.
Tarikatın tasavvuf mertebesinde terbiye; zikir ağırlıklı olur. Tarikatın hakikat mertebesinde ter­biye; huzur ağırlıklı olur.()
21. Lem'adaki lamba mes'elesi ve ona mukabil tutulan ayna hakikati hatırlanırsa bu sözümüze artık başka delil aranmaz kanaatindeyim.
Netice 2: Hakikat demek; irşâd yolunda, ta­savvuf ilmiyle terakki et­tikten sonra, gaybdan hu­zura geçmek demektir. Esmadan sıfata, velâyet-i suğradan velâyet-i vustaya intikaldir. İşte bin se­neden beri, tasavvuf yolunun uzun mesafesi sonunda ancak elde edilebilen bir hali, Cenab-ı Hak Risale-i Nurlar ile hareketin baş­langıç noktası yapmış­tır. «Hakikati bir mes­lek olarak seri-üs-seyr olan şu zamanın evla­dına ihsan etmiştir
Hakikatin felsefeyle ve filozoflukla hiçbir alakası yoktur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder